Özlem Afacan Erbaşlar
Çocukluğum eğlenceli ve yaratıcı günlerin eşliğinde geçti. İlkokula gitmeyi çok istediğimi hatırlıyorum, ancak okula başladığım ilk gün ağlaya ağlaya bir hâl olmuştum. Kalabalıktan korkmuştum sanırım. Alışmam bir haftayı bulmadı.
Okuma yazmayı öğrenince okumanın keyifli olduğunu anladım. Evimizin kitaplığında duran seriyi okuyup bitirmek için can atardım. Hafta sonları müzik dersine, yaz aylarında yüzme kursuna gittim. Ağaçlara tırmandım, uçurtma yaptım uçurdum, sepetlere piknik malzemelerini doldurup pikniklere koştum. Hüdaverdi marka bisikletimden hiç inmezdim.
En çok saklambaç, yakan top, istop, yedi kiremit oyunlarını oynardık. Erkekli kızlı futbol maçları yapar, gazoz kapakları ve bilyeyle oynamaya bayılırdık. Tahtaların altını sabunlayıp rampa yollardan kayardık. Bir ara arkadaşlarımla mahalle tiyatrosu bile kurmuştuk.
Hâlâ kitap okuyorum ve oyun oynamayı çok seviyorum. Çocukluğumun en değerli şeyleri kitap okumak, arkadaşlarım ve onlarla geçirdiğimiz zamanlardı. Unutmak ne mümkün…
Anılarınızın arkadaşlarınız, oyunlarınız ve kitaplarınız ile dolup taşmasını dilerim.